Hinzan (Bağ evi)

Eğin genelinde yaygındır. Bağlarda barınmak, alet edevatı muhafaza etmek ve damında meyve kurutmak maksadıyla yapılmış yapılardır. Bu yapılar, bağın yerleşim yerine uzaklığına göre şekillenmiştir. Yakın yerdeki hinzanlar, genelde üç tarafı ve üstü kapalı taş duvar ve toprak damlı, içinde ocak yeri ve duvara gömülü dolabı olan yapılardır. Bunlarda, gün içerisinde kullanılacak basit kap kacak bulunur. Önünde küçük bir çardağı bulunmalıdır. Asmanın gölgesinde yemek yemek, çay içmek ve dinlenmek bütün yorgunluğunu alır insanın. Daha uzaktaki hinzanlar ise kapısı penceresi olan, içinde yatağı yorganı bulunan, yatılabilecek küçük bir ev niteliğinde olurlar. Hatta iki katlı, ayrı odası, çardağı, tandırı olan hinzanlar bile vardı. Bazılarının içinde, üzüm şırasını çıkarmak için yapılmış, yekpare taştan oyulma saik denen düzenek vardı. Üzüm içine konur, ayaklar ile çiğnenir, oluğundan akan şıra kazana alınarak pekmez, bastık, orocik yapılırdı. Bu yapılar büyük bağların hakim noktalarına inşa edilirdi. Çünkü aynı zamanda gözetleme maksadı ile de kullanılırdı. Üzüm zamanı musallat olan ayı, domuz, porsuk gibi hayvanların zarar vermesini önlemek için hinzan da nöbet tutulur, sabaha kadar ateş yakılır, patırtı yapılarak hayvanların yaklaşması önlenmeye çalışılırdı. Bu mekanların başka bir işlevleri daha vardı. Köyden biraz uzaksa, hele bağın içinde ya da yakınında su kaynağı varsa, misafirler davet edilir, ağırlanırdı.

Gençlerin, geceleri toplanıp, rahatça çalıp oynayacakları birer eğlence mekanı olurdu. Düşünün bir kere, ay ışığında üzümü, elmayı dalından koparıyorsunuz. Ateşin yanında sofra kurulmuş, közde soğan, peynir pişiyor, ocağın üstünde çaydanlık. Uzaklardan gece kuşlarının, böceklerin sesleri, yaprak hışırtılarına karışıyor. Rengini bilmediğim kurbağaların sesi de cabası. Hele birde gırnata varsa, olmadı düllüce, o da mı yok(?) Aranızda sevdalı da mı yok be kardeşim?! Oğul oğul susuz çayda çift değirmen döner mi?, dönmez tabi.

Bu gösterişsiz yalın yapılar, insanların yaşantısında çok önemli bir yere sahiptir. Yöre insanımız bunun farkında olduğu için günümüzde büyük bölümünü ayakta tutuyorlar. Bana göre hinzan ile bağ bir bütündür, ikisi de sonsuza dek yaşar inşallah.