Ethem Karahan (Gasap Dayı)

Gasap Dayı’nın isminin Etem Karahan olduğunu ancak büyüyünce öğrenebildim. Köyümün en önemli şahsiyetlerinden biriydi. Doğru, kuralcı ve sözünü dinleten bir insandı. Hani türki cumhuriyetlerdeki deyişle Aksakal’dı, sakalı olmasa da. Kaç yıl muhtarlık yaptı bilemiyorum ama oldukça uzun bir süreydi. Komşu köylerdeki arazi anlaşmalarında bile ondan yardım istenirdi. Köyün bütün çocukları ondan çekinirdik.

Çok sert tavırları ile bizleri korkuturdu ama kimseye bir fiske vurduğunu görmedim. Benim çocukluğum döneminde oldukça yaşlanan Gasap Dayı’ya yaptığım bir şakadan dolayı hala utanç duyuyorum. Köyün alt kısmında yer alan bahçesini sulamak için bastonuna dayana dayana hark boyunca yürümüş, suyu toparlayıp bağına götürmüştü. Hark bizim evin önünden aşağı iner.

Gasap Dayı’nın bağına bağlanabilmesi için harkın içine taş konup, taşın üzerine de eski çul ile destekleyerek suyun gitmesi sağlanırdı. Harkın bağlantısı ile bağın arasında yüz metre kadar mesafe vardı. Fakat bağ biraz çukur kaldığı için hark bağlantısı görünmezdi. O suyu bağlayıp bağın kapısından girince, ben koşarak geliyor harktaki çulu kaldırıp, suyu kesiyordum. Sonra saklanıp, onun kesilen suya bakmak için o yokuşu çıkmasını bekliyordum. Tam yokuşun ortasındayken koşup çulu yerine koyuyor ve suyu bağlıyordum. Suyun geldiğini gören Gasap Dayı, tekrar aşağı inip bağa giriyordu. Bunu birkaç kez yapıp, adamcağızı baya yordum, beni göremiyordu. Sonra suyu bağlayıp eve kaçtım. Yıllar sonra bu yaptığımın ne kadar büyük bir hata olduğunu anladım. Birkaç kere elini öpüp, yaptığım hatayı anlatıp özür dilemek istedim ama cesaret edemedim.

Sonra Gasap Dayı hastalandı, İstanbul’a geldi. Hafızasını yitirmişti. Ziyaretine gittim ve yaptığımı anlattım. O benim ne dediğimi anl amamıştı ama ben özür dileyip elini öptüm. Sonra vefat etti ama bilmiyorum beni affetti mi?