Düllüce

Bu yazıda sizlerle kaval merakımla alakalı birkaç satır yazı ve şiirimi paylaşmak istiyorum.

Ben kaval çalmaya 7-8 yaşlarında merak sarmıştım. O dönemde, babamın da kaval çalma merakından dolayı, evimizde Allas marka blok flüt bulunuyordu. Kaval bulunamadığı için blok fitil ile avunuyorduk. Sonra bir gün babam eve güzel bir kaval ile gel di. Bu kavalı, değerli kaval hocası Doç.Dr. Burhan Tarlabaşın’dan almıştı. Gerçek kavala ve Burhan abinin plaklarıyla kaliteli müziğe aşina oldum.

Daha sonra KEFTUD’da geçen kırk yılda biraz piştim. Burhan abiden kavalı birebir öğrenme şansım olmasa da, kavalı ilerlelemem de kendisinin payı çok büyüktür. Onun gibi olmak için kendi kendime çalışıyordum ve transpoze tekniğini de onun sayesinde öğrendim. Kendisine çok şey borçluyum ve minnettarım. Ayrıca Burhan abi, dilli kavalı basit bir sazdan gerçek bir enstrümana dönüştürmüş bir ustadır.

Klarnet, mey gibi diğer üflemeli sazlarla da ilgileniyorum ama kavalın yeri bambaşka.

Kaval

Erik ağacından neslin,
Çam dalından dilin sesin,
Ağaç parçasısm nesin,
Böbürlenme dilli kaval.

Çocukların neşesisin,
Gençler sensiz ne eylesin,
Bülbül avazımı nesin,
Böbürlenme dilli kaval.

Ustanın elinde inlersin,
Bazen koyunlar dinlesin,
Bırak sedan yankılansın,
Böbürlenme dilli kaval.

Beni benden alan sensin,
Efsunlumu nedir sesin,
Safi ağaçtır nefesin,
Böbürlenme dilli kaval.

Salih Poyraz